MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin başlattığı ‘tarihi süreç’ ile birlikte ‘terörsüz Türkiye’ için atılan adımların ardından terör örgütü kurucu lideri Abdullah Öcalan’ın PKK’yı tasfiye çağrısında bulunmuştu. Kandil’den de çağrıya olumlu yanıt gelmesinin üzerine gözler Suriye’ye çevrilmişti. Geçtiğimiz gün Suriye hükümeti ile SDG arasında imzalanan anlaşma ile SDG hükümete teslim olarak Suriye Ordusu’na entegre olmayı kabul etti. Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, yaşanan sürece dair görüş ve düşüncelerini bugün köşesinde kaleme aldı. İşte Selvi’nin yazısı;Haberin DevamıHaberin DevamıHaberin DevamıHaberin Devamı
ürkiye lehine kritik bir gelişme yaşandığında ortaya çıkan önyargılı bakış açısı tekrar sahnede. Albert Einstein’ın dediği gibi: “Önyargıları değiştirmek, atomu parçalamaktan zordur.”
Devlet Bahçeli bir çağrı yaptığında “Bu iş olmaz” dendi. Öcalan bir çağrı yaptığında ise “Kandil buna karşı çıkar” söylendi. Kandil olumlu yanıt verince bu kez “Suriye’deki PKK-YPG silah bırakmaz” denildi. Mazlum Abdi ve Ahmed Şara arasında bir mutabakat imzalanınca “Bu süreci Amerikalılar yönetti, Suriye’de özerk bir yönetim kuruyorlar” iddiası ortaya atıldı. Oysa bir kez olsun, “Türkiye başarılı oldu, Türkiye’ye rağmen kimse başarılı olamaz” demek gerekmez mi?
ERDOĞAN: GÜÇLÜ LİDERLİK VE KÜRESEL ETKİSİ
Türkiye artık küresel bir güç haline geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünyayı şekillendiren liderlerden biri olarak gösteriliyor. Fransız Le Point dergisi bile Erdoğan’ı, dünyayı yönlendiren dört lider arasında saydı. ABD eski Başkanı Donald Trump da Erdoğan’ın güçlü liderliğine defalarca vurgu yaptı. Türkiye’nin yükselen gücü, Karabağ’dan Libya’ya, Rusya-Ukrayna savaşından Suriye krizine kadar birçok alanda kendini gösterdi. Lübnan Başbakanı Mikati’nin sözleri bunu özetliyor: “Önce Allah’a, sonra Türkiye’ye güveneceğiz.”
PKK’nın silah bırakma sürecinde en kritik aşamanın Suriye olduğu düşünülüyordu. Ancak beklenenin aksine süreç burada hızlandı. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Mazlum Abdi, PKK-YPG’nin silah bırakmasını ve örgütün tasfiye edilmesini içeren tarihi bir mutabakat imzaladı.
Peki, bu gelişmeye neden bazı kesimler farklı yaklaşıyor? Türkiye’nin güçlü iradesi ve sahadaki stratejik hamleleri, bölgedeki dengeleri kökten değiştirdi.
TÜRKİYE PKK-YPG’NİN ÖZERKLİK PLANINA İZİN VERMEZ
ABD’nin Suriye’de PKK-YPG’ye yaptığı silah yardımları ve sözde seçim girişimleri, Türkiye’nin kararlı duruşuyla boşa çıkarıldı. Trump bile ‘Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde’ demişti. Türkiye’nin desteklediği yeni Suriye yönetimi Ahmed Şara önderliğinde kuruldu. Öcalan’ın silah bırakma çağrısı yaptığı, Esed rejiminin devrildiği bu konjonktürde, Türkiye’ye rağmen herhangi bir özerk yapı kurulabilir mi? Elbette hayır!
TÜRKİYE’NİN PERSPEKTİFİ: MUTABAKAT VE SÜRECİN İLERLEMESİ
-Türkiye’nin terörsüz ülke hedefi için büyük bir adım atıldı. -Ahmed Şara ile Mazlum Abdi arasındaki mutabakat olumlu karşılandı, ancak uygulama süreci takip ediliyor. -Mutabakatın 20 Şubat’ta imzalanması bekleniyordu ancak bazı pürüzler nedeniyle 10 Mart’a sarktı. -Ankara, ABD’nin sürece olumlu katkı sunduğunu değerlendiriyor.
SURİYE’DE YENİ DÖNEM: DEVLET İÇİNDE DEVLETE TÜRKİYE KARŞI
Mutabakatın 4. ve 7. maddeleri özellikle dikkat çekiyor:
-4. Madde: PKK-YPG’nin Suriye devletine entegre edilmesi
-7. Madde: Suriye’de toplumsal barışı tehdit eden girişimlerin reddedilmesi
Bazı kesimler, PKK-YPG’nin Suriye ordusuna entegre edilerek devlet içinde ayrı bir yapı oluşturacağını iddia etse de Türkiye bu süreci böyle okumuyor. Baas rejimini ve iç savaş travmasını yaşamış bir ülkenin devlet içinde devlete izin vermeyeceği açık. Türkiye’nin bu konudaki hassasiyeti net.
PKK-YPG ÜYELERİ KANDİL’E GİDECEK
2024 yılı sonuna kadar sürecin tamamlanması hedefleniyor. Silah bırakmayı kabul etmeyen PKK-YPG üyeleri Suriye’yi terk ederek Kandil’e geçecek. Kandil’in silah bırakma kararı alması ise sürecin önemli bir adımı olacak.
Suriye devleti petrol sahalarını, sınır kapılarını, havaalanlarını ve barajları kontrol altına alacak. Böylece hem Suriye’nin toprak bütünlüğü sağlanacak hem de Türkiye’nin sınır güvenliği garanti altına alınmış olacak.
TÜRK ASKERİ SAHADA OLMAYA DEVAM EDECEK
Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye’de varlığını sürdürecek. Sahadaki gelişmeleri anlık takip ederek, gerektiğinde terörle mücadele operasyonlarını sürdürecek. Bu süreçte Türkiye’nin kararlı askeri duruşunda herhangi bir değişiklik olmayacak.
Yeni Suriye Anayasası ile Suriyeliler eşit haklara sahip olacak. Suriye, başkanlık sistemiyle yönetilen üniter bir devlet olacak. Silah bırakan PKK-YPG unsurları, siyasi mücadelede yer alarak demokratik sistem içinde varlık gösterebilecek.
Artık Suriye’de yeni bir dönem başladı. PKK-YPG’nin silah bırakması, Kandil’deki süreç açısından da umut verici. Türkiye, bölgesel istikrarı şekillendiren en önemli aktör olarak gücünü perçinledi. Bu sürecin kazananı Türkiye’nin güçlü liderliği ve bölgesel barışın sağlanması oldu!
haberler
haber
son dakika
Haber Kaynak : CNNTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
News
